Başkanımız Aziz Yıldırım avukatları aracılığı ile UEFA Başkanı Michel
PLATINI’ye Metris Cezaevi’nden bir mektup gönderdi. Başkanımızın
gönderdiği mektup aynen şöyle:
"Sayın Michel PLATINI
UEFA Başkanı
Fenerbahçe
Futbol takımının taraf olduğu davada, tarafımızca henüz cevap hakkımız
kullanılmadan sadece bir yığın iddiadan ibaret "İddianame" nin "tek ve
kesin delil" olarak kullanılmak üzere size ve CAS mahkemesindeki dosyaya
sunulduğunu öğrenmiş bulunmaktayım.
Gerek Uluslararası
sözleşmeler ve Gerekse Uluslararası Ceza Hukuku Evrensel Normları
açısından "İddianame" hiçbir zaman " Yeterli ve Kesin Delil" olarak
addedilemez. Burada yazılanlar ve öne sürülenler yalnızca birer
iddiadan ibarettir. Bu iddialar yığını, maalesef ülkemizde geçerli olan
ancak çağdaş Avrupa hukuku tarafından asla kabul görmeyen "Özel
Yetkili" olarak adlandırılan "Kişi ve Kurumlar" tarafından
hazırlanmıştır. Dolayısıyla, Kurumunuzun bu belgeyi dosyaya sunmadan
önce ilk olarak göz önüne alması gereken husus; bu iddianamenin UEFA’ya
üye ülkeler tarafından bugüne kadar her platformda eleştirilen "Özel
Yetkili Savcı ve Mahkemeler" ile Spor Hukuku alanında hiçbir uzmanlığı
bulunmayan "Emniyet birimleri" tarafından düzenlenmiş olduğu hususudur.
Sonuç
olarak UEFA gibi saygın ve çağdaş hukuk anlayışını kabul eden ve
uygulayan bir kurumun; delil olarak, bu ilke ve prensiplere tamamen
karşı usullerle tanzim edilen bu "iddia yığınını"nın sahiplenilmesinin
doğuracağı sorumluluk, tamamen tarafınıza ait olacaktır.
Bununla
birlikte, bu iddialar yığını sebebiyle, Fenerbahçe Başkanı olarak ben
ve Yönetici arkadaşlarım, 7 aydır tutuklu olarak yargılanmaktayız. Ancak
bizler için aslolan Fenerbahçe’nin menfaatleri ve bekasıdır.
Bu
nedenle, henüz iddianameye karşı beyan ve savunmalarımız alınmadan
yaratılmaya çalışılan infialin UEFA nezdinde de yaşanmasını önlemek
kulüp başkanı olarak benim birinci görevimdir. Gerek hukuk anlayışım, ve
gerekse yargı sürecine olan saygım nedeniyle duruşma tarihi olan 14
Şubat 2012 tarihine kadar savunmalarımı açıklamam hukuken mümkün
değildir. Ancak tek taraflı olarak düzenlenen ve futbolun
gerçekliklerinden tamamen uzak olan iddianamenin şimdilik bazı
bölümlerini sizlerle paylaşmak mecburiyeti ortaya çıkmıştır.
Zira
"Tek ve Kesin Delil" olarak size de ulaştırılan ve CAS’taki dosyaya
giren bu belgenin tüm hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğunuzu
varsayarak aşağıda yer alan hususların tarafınızca cevaplandırılmasını
talep etmekteyim.
1- UEFA’nın elinde Özel Yetkili Savcı
imzasıyla düzenlenmiş kaç adet iddianame bulunmaktadır? 02.11.2011 ve
02.12.2011 tarihlerinde düzenlenen iki farklı tarihli iki iddianame de
UEFA’da mevcut mudur? Özellikle 02.12.2011 tarihli iddianame tarihi
üzerinde neden ve niçin elle düzeltme yapılma ihtiyacı hissedilmiştir?
Bu
iki iddianame arasındaki fark, 20.11.2011 tarihinde gözaltına alınan
TFF Başkanvekili Göksel GÜMÜŞDAĞ’ın ifadesinin alınması gerekliliğinden
mi kaynaklanmaktadır? Bu kişi kimdir? Siyasi bir kimliği var mıdır?
Neden bu kişi soruşturmanın sonunda ve hatta ilk iddianamenin tanzim
tarihinden sonra gözaltına alınarak iddianameye dahil edilmek istenmiş
ve bu yüzden iddianame üzerinde elle düzeltme yapılmaktan
çekinilmemiştir? (Ek 1 No’lu Belge)
UEFA nezdinde ve
UEFA’ya üye hangi ülkede, üzerinde ve içeriğinde tahrifat olan bu tip
bir belgeye itibar edilir? Böylesi bir belge yüzünden Kulüplerin hakları
nasıl olur da elinden alınabilir? Neye dayanarak Başkan ve Yöneticileri
7 ay tutuklu kalır?
2- Delil olarak kabul ettiğiniz
söz konusu belgede, çok çarpıcı "Hukuki Maddi Hatalar" olduğunun
farkında mısınız? Örneğin Milli Takımlar Altyapı sorumlusu Ersun
YANAL’ın yardımcısı Seyit İbrahim KALENDER, Karabükspor Yöneticisi Seyit
İÇGÜL ile karıştırılıp, Karabük maçında şike yapıldığı iddia edilmiş ve
kendisinin telefonları dinlemeye alınmıştır. Yine benzer şekilde
Fenerbahçe Spor Kulübü İdari Menajeri Hasan ÇETİNKAYA’yı İsveç’te
yaşayan menajer Hasan ÇETİNKAYA zannederek aylarca dinleyen ve başka
kişiler dinlenerek Fenerbahçe – Ankaragücü maçında şike yapıldığı iddia
edilen bu iddialar yığını, sizce hala kesin delil olarak kabul
edilebilir mi? Ya da çağdaş hukuk normlarının geçerli olduğu hangi
ülkede bir başkasının konuşmaları nedeniyle farklı kişi ya da kurumlar
sorumlu tutulabilir? Siz, UEFA olarak bu şekilde bir delili kabul eder
misiniz? (Ek 2 No’lu Belge)
3- "Transfer Şikesi"
adı altında Uluslararası Spor Hukukunda düzenlenen bir ihlal ya da suç
tipi var mıdır? Kesin delil olarak dosyaya sunulan iddia yığınında
Fenerbahçe’nin Karabükspor ve Eskişehirspor maçlarında, "Transfer
Şikesi" suçlamasıyla karşı karşıya olması evrensel spor hukuku
normlarına uygun mudur ? Profosyonel Futbol Transfer Talimatı’nın
19.Maddesine göre "Oyuncunun bağlı olduğu kulübün rızası" transfer için
tek yasal gerekliliktir. Buna karşın futbolcuların bağlı olduğu Kulüp
Başkanlarının açık onayı dosyada mevcut iken Fenerbahçe Kulübü ve
bizlerin transfer şikesi yaptığımız iddiaları sizlerce de kabul görmekte
midir? Üstelik transferin karşı tarafı olan kulüp başkanı ve
yöneticiler iddianamede sanık dahi değil iken bizler neden 7 aydır
tutuklu durumdayız?
Bu hangi hukuk anlayışına girmektedir? (Ek 3 No’lu Belge)
4- Dinleme
kararlarına esas teşkil eden ve bu soruşturmanın başlamasına gerekçe
gösterilen konuşma tapeleri, tarafınızca suç unsuru içermekte midir?
Örneğin şahsıma ait ekte sunduğum ve savcılıkça "Hakkımda dinlenme
kararına gerekçe gösterilen bu tapelerde" suça konu konuşmalar nelerdir?
Eğer iddia makamı ile aynı kanaatte değil iseniz en başından
hukuka aykırı bu operasyonun gayrı meşru ürünü olan bu iddianame sizler
için halen kesin delil teşkil edebilmekte midir? (Ek 4 No’lu Belge)
5- Şike
yapıldığı iddia edilen maçların suç isnatlarında kullanılan "Konuşma
Tapeleri" aynı iddianamede birden fazla suç isnadında kullanılabilir mi ?
Yada aynı tape birkaç maçın birden suç delili olabilir mi? Bu ağır
hukuk ihlali çok etkin size kesin delil olarak sunulan dosyanın
saygınlığını gölgelemez mi ?
6- Spor hukukuna göre
anlaşma sağladığımız iddia edilen Eskişehirspor-Fenerbahçe maçı ile
ilgili 7-8 oyuncunun ifadesine dahi başvurulmadan tarafımıza suç isnadı
yapılması mümkün müdür? Ya da "oyuncularla hiçbir irtibat kurulamamasına
rağmen" şeklindeki hukuki sonuca karşın, yine de maçta şike yapıldığı
(Bursa-İBB) iddialarını içeren iddianame halen "Tek ve Kesin" deliliniz
mahiyetinde midir? (Ek 5 No’lu Belge)
7-Sizlerin
en yetkin ve hassas olduğu konu olan "Müsabakada Şike Eylemleri"ne konu
iddiaya esas teşkil eden Fenerbahçe’nin tüm maç görüntüleri
izlendiğinde, Fransız Takımı Olympigue Lyonnais’in 7-1’lik galibiyeti
ile sonuçlanan müsabakayla bu maçlar arasında benzerlikler var mıdır? (Ek 6 No’lu Belge)
8- Kesin
ve Tek deliliniz olan bu iddianameyi düzenleyenlerin, operasyonun
başında "19 maçta kesin şike olduğunu" ve "Son 5 maçın sonucunu"
bildiklerini söylemeleri ve ancak savunmalar dahi alınmadan bu
tespitlerinden vazgeçmeleri, size delil olarak sunulan bu belgenin
ciddiyetine gölge düşürmez mi ?
9- UEFA Başkanı Sayın
Platini’ye 2007 Ağustos ayında hem de Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu
sezon, tarafımdan bizzat verilen ve Türkiye’deki futbolla ilgili şike,
teşvik ve hakem olaylarını anlatan iki adet dosyanın akıbeti nedir ve
bu dosya ile ilgili olarak ne gibi işlemler yapılmıştır? Ve bu
işlemlerin sonuçlarından Fenerbahçe Spor Kulübü neden haberdar
edilmemiştir ?
10- Futbolun yönetici ve idarecisi
durumunda bulunan ancak kendisine üye kulüplerini savunamayan, Spor
Hukukunu Adli yargıya terk eden, üyelerini başka federasyonlara şikayet
etmekten çekinmeyen, savunmalarımız dahi alınmadan iddialar yığınını
UEFA’ ya gönderen bir Federasyon ve Federasyon Başkanı sizce görevini
layıkıyla yerine getirmiş kişi ve kurumlar olarak nitelendirilebilir
mi?
Tek başına istifa kararı dahi alamayıp, Türkiye’nin en
büyük Kulüp Başkanına "Kişiler" diyerek basın aracılığıyla cevap veren
bu şahıslar, UEFA bünyesinde görev alabilirler mi? Müfettiş Cornu’ ya
yarım gün içinde Fenerbahçe’nin eylemlerini ve şike dosyasını anlatan
İlhan HELVACI’nın, aynı zamanda UEFA’da üstelikte başmüfettiş Cornu’nun
alt kadrosunda görevli olduğu öte yandan aynı Helvacı’nın Sayın
Cornu’nun CAS’a sunduğu raporun da "yalan" olduğunu söylediği
düşünüldüğünde bu normal karşılanabilir mi?
Sayın Makamınızdan,
şimdilik yanıtlanmasını istediğim hususlar bunlardır. Yukarıdaki
soruların ışığında umudum, UEFA’nın iddianame dışında dosyaya
koyabileceği başka bir delilinin olduğudur. Çünkü bu iddialar yığını
hukuki gerçekler ve her tür hukuk normlarından tamamen uzaktır.
Unutulmamalıdır
ki, bizim için Fenerbahçe’nin ve TFF’nin ve hatta Türk Yargısının her
prensibi, her kararı, her tasarrufu hiçbir müdahaleye konu yapılamayacak
kadar kutsaldır. Ve şikâyete konu dahi olamaz.
Ancak Fenerbahçe
Kulübü’ne yöneltilen haksız, yanlı ve belli bir amaca yönelik, her türlü
tasarruf, tarafımızdan hak ettiği cevabı hiçbir kurum ve kişi
gözetilmeksizin alacaktır. Bilinmelidir ki, mücadelemiz şike
eylemlerinin cezalandırılmasını önlemek değil, tarafımıza yapılmaya
çalışılan hukuk şikesini ortaya çıkarmaktır.
Bu nedenlerle; bu mektubumu, son kamuoyu açıklamamla birlikte bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla,
Aziz Yıldırım
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı"
EKLER
Ek-1
İddianame 1: (Mahkemenin word formatında verdiği)
c-
6222 Sayılı Yasanın 11/7.maddesi uyarınca ("Suçun spor kulüplerinin
veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara,
şike veya teşvik pirimi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak,
verilecek idari para cezasının miktarı 100.000 TL den az olamaz.")ilgili
spor kulüpleri hakkında yasal gereğinin takdir ve ifası için,İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı Kabahatler Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
Karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur. 02/11/2011
MEHMET BERK
İstanbul Cumhuriyet Savcısı 38203
İddianame 2: (Mahkemenin jpg formatında verdiği)
Fenerbahçe
SK idari menajeri Hasan Çetinkaya dinlenmek istenmiş, bunun yerine
İsveç’te yaşayan menajer Hasan Çetinkaya dinlenmiş,
Dinlenen Hasan Çetinkaya’nın bu tapeleri diğer Hasan Çetinkaya aleyhine delil olarak iddianameye konulmuş,
Bu ifadelerle Fenerbahçe SK menajeri Hasan Çetinkaya suçlanmış,
Olay
tarihinde Fenerbahçe SK de idari menajer olan Hasan Çetinkaya hakkında
iddianame açılmış, ancak kendisi mahkemeye sorguya çağrılmamış ve
Gaziantep’e giderek ifade vermesi istenmiştir.
Netice:
Hangi Hasan Çetinkaya sanıktır? Mahkemeye hangisi katılacaktır? Bir
kişinin telefon görüşmeleri ile diğer kişi nasıl suçlanmaktadır? Bu ne
biçim soruşturmadır? "nokta"
Soruşturma
kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen tüm deliller
birlikte değerlendirildiğinde; 09.04.2011 günü Eskişehir’de oynanan
Eskişehirspor– Fenerbahçespor futbol müsabakasında, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütü tarafından, Eskişehir Spor futbolcusu Ümit Karan
ile; maçta kötü oynaması, karşılığında para alması ve bazı takım
arkadaşlarını (Ümit Karan’ın irtibat kurduğu bu futbolcular
belirlenememiştir.) bu amaçla organize etmesi için şike amaçlı anlaşma
yapıldığı, ayrıca Eskişehir Spor teknik direktörü Bülent Uygun’la da şike anlaşmasına varıldığı, Aziz Yıldırım’ın talimatları doğrultusunda hareket eden şüpheliler İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ali Kıratlı, Tamer Yelkovan, Halil Köntek ve Alaeddin Yıldırım’ın
müsabaka öncesirakip takım teknik adamlarına ve futbolcularına TFF’den
avans olarak aldıkları parayı vererek şike faaliyeti yürüttükleri, bu
şike faaliyetlerinin yanısıra örgütün bir diğer koldan Mehmet Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç
üzerinden de; Eskişehir sporlu futbolcu Sezer Öztürk’e maç öncesi şike
amaçlı transfer teklifinde bulunduğu, ancak futbolcunun müsabaka
öncesi transfer görüşmeleri yapmayı kabul etmemesi nedeniyle bu
girişimin amacına ulaşmadığı, belirlenmiştir. (Yapılan iletişim
tespitlerinde ve fiziki takiplerde bu şüphelilerle irtibatları
belirlenen; Zafer Demiray, Mustafa Efe, Mustafa Nurtaç Anlı, Muhammet
Şenyüz ve Mehmet Levent Kızıl hakkında ek takipsizlik kararı verilmiş,
şüphelilerden Şükrü Ongan, Muhammet Şenyüz ve Sezer Öztürk’ün bu eyleme
katılmadıkları kanaatine varılmıştır.)"