Başkanımız Aziz Yıldırım’ın, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi yayın
organlarından Fenerbahçe Dergisi’nin 115 nolu Eylül 2012 sayısında yer
alan başyazısı şöyle:
"Sevgili Fenerbahçeliler,
Bir
yılı aşkın bir süreden sonra, Fenerbahçeliler için bir klasik haline
gelen aylık dergimizin ön yazısı ile yeniden sizlerle buluşmanın
mutluluğu içerisindeyim.
Yaşamak zorunda bırakıldığımız bu
sıkıntılı ve zorlu süreçte göstermiş olduğunuz mücadele ve desteğiniz
için bir kez daha tüm kalbimle minnet ve şükranlarımı sunarım.
Mücadele
ettiği tüm spor dallarında zirveyi hedefleyen, Avrupa’da başarı için
yola çıkan Fenerbahçe Spor Kulübü için yeni bir sezon başladı. Öncelikle
sezonun, tüm spor dallarında, tüm sporseverler için kardeşlik, barış,
saygı, sevgi ve fair-play duyguları içinde geçmesini diliyorum.
Bizlere
yeşil sahalarda, salonlarda, pistlerde, havuzlarda bu görsel şöleni
sunan, spor sahnesinin başrol oyuncularına tüm sporcu kardeşlerimize
sağlıklı, başarılı ve her şeyden önemlisi sakatlıklardan uzak bir sezon
temenni ediyorum.
Sayın Aykut Kocaman liderliğindeki futbol
takımımız, olağanüstü şartlarda gelişen 2011-2012 sezonunu çok ama çok
başarılı bir şekilde geride bırakmıştır. Malum süreçte neredeyse dağılma
noktasına getirilen bir futbol takımı; teknik heyetimizin ve Fenerbahçe
formasını gururla taşıyan futbolcularımızın özverili ve örnek
çalışmalarıyla yarım puan farkla şampiyonluğu kaçırmış, yıllar sonra
Türkiye Kupası’nı kazanmış, Türkiye’de ilk kez düzenlenen Süper Final
karşılaşmalarında ezeli rakiplerinin tamamına büyük üstünlük
sağlamıştır.
Bu minvalde iş bu başarıların görünmez kahramanları
arasında yer alan eski ve yeni tüm Yönetim Kurulu Üyelerine de teşekkürü
bir borç bilirim.
Geçen sene hemen hemen her branşta
rastladığımız bu tabloyu yaratan herkesi Aziz Yıldırım olarak ayakta
alkışlıyorum ki; tüm camianın alkış seslerini o zamanlardan, Metris’ten
beri duyagelmekteyim.
Yeniden futbola dönersek, geçen seneki
başarılı kadromuzdan bazı arkadaşlarımızla vedalaştık, hizmetleri için
onlara teşekkür ettik ve yine çok değerli futbolcuları kadromuza kattık.
Bu vesileyle aramıza yeni katılan futbolcularımıza "Hoş geldiniz" demek
istiyorum.
Tüm spor camiasının da tanık olduğu üzere yeni
transferlerimizin de katılımıyla, Fenerbahçemiz, milli renklere en çok
oyuncu gönderen takım haline gelmiştir. Yabancı futbolcularımız da
ekseriyetle kendi milli takımlarında görev yapan, dünya futbolunda isim
yapmış oyunculardır.
Öncelikle sizlerden bir kez daha tüm kalbimle rica ediyorum;
Bu kadroya güvenin. Bu çocukların arkasında durun.
Fenerbahçemizi şampiyon yapan, kupa kazandıran Aykut Hocamıza ve O’nun sadece başarı odaklı ekibine güvenin.
Büyük bir özveriyle görev yapan yönetici arkadaşlarımıza güvenin.
Onlar
sizleri mutlu etmek için, gururlandırmak için çalışıyorlar. Bu takımın
başarısı için çalışıyorlar. Bundan başka hiçbir arzuları, hedefleri yok…
Sloganımız belli;
HER ŞEY FENERBAHÇE İÇİN, HER ŞEY FENERBAHÇE’NİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ İÇİN.
Geçen
yılki sayısız saldırıya hep birlikte göğüs geren camiamız bundan
sonrasını da en güzel şekilde devam ettirecek birlik, bütünlük ve
kenetlenme içindedir. Ancak unutulmamalıdır ki, tasarlanan süreç henüz
bitmemiştir ve bu birlik ve beraberliği bozmak isteyenler halen
işbaşındadırlar. Kulübümüze, Yönetim Kurulumuza, teknik ekip ve
sporcularımıza yönelik sistemli saldırılar halen devam etmekte ve 3
Temmuz süreci sinsice yaşatılmaya devam etmektedir. Lütfen sizler de bu
düşünceyle değerlerinize, kazanımlarınıza ve en önemlisi birbirinize
sahip çıkın...
Takımlarımıza, hocalarımıza, sporcularımıza, Fenerbahçe için çalışan herkese sahip çıkın…
İnanın
o günlerdeki tek hayalim; Şükrü Saracoğlu Stadı’nda çubuklu formamızla
sahaya çıkan evlatlarımı, Fenerbahçemi, Fenerbahçemizi bir kez daha
görebilmekti. Kendi sahamızda oynadığımız ilk lig maçında, bazıları
bana, bizlere bu heyecanı, sevinci çok gördüler. Hepimizi üzdüler
kırdılar ve yine bölmeye kalkıştılar.
Ama başaramadılar ve
başaramayacaklar… Yel kayadan kum alır…Bu sürecin bu zihniyetin bize
yaşatabileceği de odur..Bizler ne zor durumlardan ne tuzaklardan hep
ortak aşkımızın gücüyle çıkmayı başardık. Sizler de bu aşkın kıymetini
bilin. Aşkınıza sahip çıkın… Sahip çıkın ki bizleri yıkamayan bizleri
güçlendirsin…
"Hep Destek Tam Destek" sloganını yaşayalım, yaşatalım.
Bu desteği yalnızca futbol takımı için istemiyorum…
Bu
sloganı, bizlere Final Four heyecanı yaşatacağına inandığım Fenerbahçe
Ülker, Şampiyonlar Ligi’nde zafer kovalayacak Erkek Voleybolcularımız,
Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’nun yanına CEV Kupası’nı da ekleyecek
Bayan Voleybolcularımız, Türkiye’deki ezici üstünlüğünü Avrupa’ya da
taşıyacak Bayan Basketbolcularımız için yaşatmanızı istiyorum.
Altyapıdaki
minik kardeşlerimiz, masa tenisinde Avrupa’nın en büyüğü olan
sporcularımız, atletizmde sınırları zorlayan sporcularımız, ringlerde
zaferin rengini sarı laciverte boyayan gençlerimiz, yelkenlerini
Fenerbahçe aşkıyla açan evlatlarımız, küreğini zafer hırsıyla çeken
çocuklarımız için istiyorum…
***
Göreve geldiğim ilk
günden beri hayalim, Fenerbahçe’nin gerçek bir Spor Kulübü kimliğine
bürünmesiydi. Şimdi geri dönüp baktığımda kupalar, zaferler,
şampiyonluklar bir yana, en büyük başarımızın Fenerbahçe’nin gerçek bir
Spor Kulübü kimliğini gururla taşıması olduğunu görüyorum.
Bu
kimliğe, sabahın erken saatlerinde benimle birlikte Sapanca’da kürek
yarışlarını izlemeye gelen yönetici arkadaşlarımla, masa tenisinde
Avrupa Şampiyonluğu kovalayan sporcularımıza destek olan sizlerle
başardık.
Bu gurur hepimizin.
Bu gururun bu dönemdeki en
büyük yansıması 2012 Londra Olimpiyatları’ndaki Fenerbahçeli sporcuların
temsili oldu. Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen kulüp olmanın
gururu, özellikle de kızlarımızın göz yaşartan başarılarıyla arttıkça
arttı.
Olimpiyatlarda yer alma başarısı gösteren tüm
sporcularımızı tebrik ediyor; biz Fenerbahçeliler’e ayrı bir heyecan
yaşatan Nevin Yanıt’a, Burcu Ayhan’a ve Gamze Bulut’a tebriklerimizi
sunuyorum.
Bu vesileyle, ülkemize madalya sevinci yaşatan Servet
Tazegül, Aslı Çakır Alptekin, Gamze Bulut, Nur Tatar ve Rıza Kayaalp’in
isimlerini bir kez daha anımsatmak, onlara şükranlarımızı sunmak
isterim…
İnancımız, bir sonraki olimpiyatlarda, ülke olarak çok
daha başarılı olacağımız yönündedir. Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak,
bu inançla, amatör branşlara olan ilgimizi sürdürecek, desteğimizi
artıracağız…
Yazımın son bölümünde, 2012 Londra Paralimpik
Olimpiyatı’nda mücadele eden tüm sporcularımıza yürekten başarı diliyor;
mücadeleci ruhlarının spor bilincini ülkemize yaymak adına yaptıkları
büyük katkıdan dolayı şükranlarımızı sunuyorum.